"intermersin"

Mersin'in Haber Sitesi

GIDA İSRAFI GELECEK İÇİN TEHDİT Mİ?

Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, Dünya Gıda Günü dolayısıyla konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Özdemir, gıda talebindeki artışa ve israfa dikkat çekti ve sürdürülebilir bir gıda politikası çağrısında bulundu.
Özdemir, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş tarihi olan 16 Ekim’in her yıl Dünya Gıda Günü olarak kutlandığına değinirken “Bu özel günün amacı; kamuoyunun ve karar vericilerin, gıda üretimi, sağlıklı beslenme, gıda güvenliği ve açlık gibi konulara dikkatini çekmektir. Bu çerçevede, 2025 yılının teması “Daha İyi Gıda ve Daha İyi Bir Gelecek İçin El Ele” olarak belirlenmiştir. FAO tarafından yayınlanan Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2025 Raporu’na göre, 2024 yılında dünya nüfusunun yüzde 8,2’sine denk gelen 673 milyon kişi açlık yaşamıştır. Ayrıca, dünya nüfusunun yüzde 10,1’ine karşılık gelen 828 milyon insanın şiddetli düzeyde besin güvensizliği yaşadığı; başka bir ifadeyle, besleyici ve yeterli gıdaya erişimde ciddi sorunlarla karşılaştığı belirtilmektedir. Diğer yandan, 1,7 milyar kişi aşırı kilolu iken, 900 milyon kişi obezite sorunu yaşamaktadır. Bugün dünya nüfusu 8,2 milyar seviyesindedir. 2050 yılında ülkemiz nüfusunun 100 milyona, dünya nüfusunun ise 10 milyara ulaşması beklenmektedir. Dolayısıyla, önümüzdeki 25 yılda dünya gıda talebinde yaklaşık yüzde 60 oranında bir artış öngörülmektedir” diye konuştu.
“ARZI ARTIRMAK YETMEZ, İSRAF DA ÖNLENMELİ”
Artan bu talebin karşılanabilmesi için gıda kaybı ve israfının en aza indirilmesinin önem taşıdığını ifade eden Özdemir, “Gıda israfı perakende ve tüketim aşamalarında ortaya çıkmakta; bu aşamalarda toplam gıdanın üçte biri israf edilmektedir. Bu durum, 1 milyar tonu aşkın gıdanın çöpe gitmesi anlamına gelmektedir. Bu tablo, gıda sistemlerinin sürdürülebilir hale getirilmesi ve üretimden tüketime kadar bilinçli davranılması gerektiğini açıkça göstermektedir. Açlığın, yetersiz beslenmenin ve gıda güvensizliğinin en aza indirilmesi, artan gıda talebinin karşılanabilmesi için ülkeler arası iş birliğinin yanı sıra tarım sektörünün sürdürülebilirliğinin sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Artan nüfus, değişen iklim ve sınırlı kaynaklar göz önüne alındığında; önümüzdeki dönem için üretimden tüketime kadar tüm gıda sisteminin her aşaması etkin biçimde planlanmalıdır. Sadece daha fazla gıda üretmek değil, daha adil, daha bilinçli ve daha sürdürülebilir bir gıda düzeni kurmak, hepimizin ortak sorumluluğudur” dedi.