Elektrik, bugün evlerimizi aydınlatan, telefonlarımızı şarj eden, televizyonumuzu çalıştıran sihirli bir güç gibi. Ama bu elektriği genellikle kablolarla taşırız. Direklerden geçen teller sayesinde şehirler ve köyler ışıldar.
Peki hiç düşündün mü? Elektrik teller olmadan da etrafa yayılabilir mi? İşte Nikola Tesla tam da bu sorunun peşine düştü.
Tesla Kimdi?
Nikola Tesla, 1800’lü yıllarda yaşamış çok akıllı bir bilim insanıydı. İnsanlar ona “dahi” derdi, çünkü onun aklı her zaman farklı çalışırdı. Bugün kullandığımız elektrik sistemlerinin çoğunda onun payı vardır.
Havadan Elektrik Fikri
Tesla bir gün şunu düşündü:
“Gökyüzünde yıldırımlar nasıl çakıyor? Demek ki havada çok büyük bir elektrik var! Eğer bu elektriği yakalayabilirsek, bütün köyler ve şehirler kablosuz elektrikle aydınlanabilir.”
Bunun için özel kuleler tasarladı. Bu kulelerden biri çok ünlüdür: Wardenclyffe Kulesi.
Bu kule, elektrik dalgalarını havaya gönderecek, herkes anten gibi bir cihazla elektriği alabilecekti.
400 Haneli Köy Hayali
Tesla hayalini şöyle anlatırdı:
Düşünün ki 400 evden oluşan bir köy var. Normalde bu evlere elektrik tellerle gelir. Ama Tesla’nın sisteminde köyün ortasında büyük bir kule bulunur. Bu kule havadaki elektriği toplar ve görünmez dalgalar halinde tüm köye yayar.
Her evin çatısında küçük bir anten olur. Bu anten, havadan gelen elektriği yakalar ve evin lambalarını, fırınını, hatta belki ileride televizyonunu bile çalıştırır. Yani teller yok, kesinti yok, karışıklık yok.
Ne Oldu Sonra?
Tesla bu fikri için çalıştı ama o dönemde teknoloji çok gelişmemişti ve insanlar bu projeyi pahalı buldular. Bu yüzden hayali tam olarak gerçekleşmedi. Ama bugün kablosuz interneti, telefonların şarj cihazlarını, hatta kablosuz enerji aktarımını düşünürsen, Tesla’nın hayali aslında yavaş yavaş gerçekleşiyor diyebiliriz.
Sonuç
Nikola Tesla, havadan elektrikle bir köyü aydınlatmayı hayal eden gerçek bir dahiydi. Onun hayali, bizlere şunu gösteriyor: Büyük buluşlar, önce bir hayal ile başlar.
NİKOLA TESLA VE HAVADAN ELEKTRİK HAYALİ
