"intermersin"

Mersin'in Haber Sitesi

ERDOĞAN’DAN PROVOKASYON ÇAĞRILARINA NET MESAJ: SOKAKLARIN KARIŞTIRILMASINA İZİN YOK

Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Başkan Erdoğan, muhalefete sert eleştirilerde bulundu. Erdoğan, “Ana muhalefetin eski ve yeni kadrolarının arasında kızışan koltuk kavgasına eyvallah demeyeceğiz. “Ben mahkeme kararlarını tanımıyorum” demek açıkça hukuk devletine kafa tutmaktır. Sokaklarımızın karıştırılmasına, İstanbullu kardeşlerim başta olmak üzere milletimizin huzurunun bozulmasına asla müsaade etmeyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “‘Çelik Kubbe vatandaşı değil, yandaşı koruyacak’ diyecek kadar gözünü nefret bürümüş bir güruhun varlığı, üzülerek söylüyorum, ülkemizin güvenliği noktasında kaygı duyulması gereken bir ruh halidir.” dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslendi.
Konuşmasına, “Bu sabahki kalleş saldırıda şehit olan kahraman emniyet mensuplarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimizin ve emniyet teşkilatımızın başı sağ olsun.” ifadeleri ile başlayan Erdoğan, önemli konu başlıklarının müteala ettikleri bir Kabine Toplantısı’nı daha tamamladıklarını söyledi.
Erdoğan, yüksek öğretim, ekonomi, sosyal hizmetler ve dış politika başta olmak üzere geniş bir yelpazede yaptıkları değerlendirmelerin ve aldıkları kararların ülke için hayırlara vesile olmasını diledi.
Ahlat’ta gerçekleştirdikleri son kabine toplantısından bu yana yurt içinde ve dışında yaptıklarını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“25-30 Ağustos tarihleri arasında idrak ettiğimiz Zafer Haftamızı önemine uygun şekilde bu sene de dolu dolu geçirdik. Ahlat ve Malazgirt’teki törenlerde milletimizin ezeli ve ebedi kardeşliğini tüm dünyaya bir kez daha ilan ettik. 27 Ağustos’ta iki önemli programımız vardı. Önce bu sene 50. yaşını kutlayan Türk savunma sanayiinin lider kuruluşlarından Aselsan’ın Gölbaşı Yerleşkesini ziyaret ettik. Orada savunma sanayiimiz adına 3 iftihar verici adımı aynı anda attık. 460 milyon dolar değerinde toplam 47 araçtan oluşan Çelik Kubbe sistemlerini kahraman ordumuzun envanterine kazandırdık. Aselsan’a ait 280 milyon dolar
değerinde 14 kritik tesisin resmi açılışını gerçekleştirdik. 900 futbol sahasından daha büyük bir alanda 1,5 milyar dolarlık yatırımla hayata geçirdiğimiz Oğulbey Teknoloji Üssü’nün temelini attık. Bu stratejik projemiz tamamlandığında inşallah bölgenin en ileri savunma teknolojileri merkezlerinden biri olacak. Sistemler sistemi olan Çelik Kubbe ile hava savunmasında artık farklı bir ligin oyuncusu haline geliyoruz.”
“HER SAVUNMA ÜRÜNÜNÜN AMACI TÜRKİYE’Yİ VE 86 MİLYONU KORUMAK”
Erdoğan, Aselsan’daki savunma sanayii şöleninin Türkiye’ye karşı husumet besleyenlerde endişeye sebep olmasının anlaşılır bir durum olduğunu belirtti.
Burada asıl tuhaf olanın, ülke içindeki kimi çevrelerin hazımsızlığı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
“‘Çelik Kubbe vatandaşı değil, yandaşı koruyacak’ diyecek kadar gözünü nefret
bürümüş bir güruhun varlığı, üzülerek söylüyorum, ülkemizin güvenliği noktasında kaygı duyulması gereken bir ruh halidir. Daha kötüsü, bu, milletimizi bölen, ayrıştıran, siyasi tercihlerinden dolayı halkın çoğunluğunu aşağılayan sorunlu bir yaklaşımdır. Çünkü, tabancasından tüfeğine, insansız hava aracından füzesine, tankından gemisine, uçağından radarına kadar her bir savunma ürününün amacı Türkiye’yi ve 86 milyonun her bir ferdini en üst düzeyde korumaktır. Nasıl hükümetimizin açtığı yollardan, havalimanlarından, hastanelerden, okullardan, yurtlardan ve daha nice eserden vatandaşlarımızın tamamı faydalanıyorsa, Çelik Kubbe de 86 milyona hizmet edecektir. Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’nın Sinop’ta, savunma sanayii ile ilgili aynı yaklaşımı sergilemesi bir başka basiretsizlik örneğidir. Neymiş? ‘Balıklar ve turistler füze denemelerinden rahatsız oluyormuş.’ Allah aşkına, şu ciddiyetsizliğe bakar mısınız? Doğru desen doğru değil, komik desen komik değil. Aslında biraz araştırsa, söylediklerinin absürtlüğünü kendisi de görecek. Fakat, beyefendi yalnızca komutla hareket ettiği için bu basit gerçeği bile araştırma gereği duymuyor. Burada kısa bir parantez açarak bu zatın nasıl bir cehalet girdabında debelendiğini göstermek istiyorum.”